Haftasonu Kartı - Keçe Keçe


 

Üreten herkesi çok seviyorum hele ki gençler böyle şeylerle uğraşıyorsa daha da hoşuma gidiyor. Kendimi düşünüyorum, gençliğimde nasıl da boşa harcamışım zamanımı diye hayıflanıyorum, aylak aylak dolanmışım etrafta. Şimdiki nesil çok çok şanslı, dünya ayaklarının altında, bilgiye ulaşmak çok kolay. İnternet gibi bir mucize ile nefes alıp veriyorlar. Tutkularının peşinden koşabilirler, imkanlar olanaklar çok daha fazla. Bizim zamanımızda öğrenciysen ve paraya ihtiyacın varsa ya anketör olacaksın ya da bir hamburgecide garson.. Her ikisini de yaptığımdan biliyorum ve her ikisi ile de ilgili yığınla anım var. Şu gün kesinlikle söyleyebilirim ki şu ana kadar en şevkle çalıştığım işyeri de o hamburgerciydi, günde 5 hamburger yiyip deli gibi koştururdum etrafta, açı doyurmak kadar güzel bir şey yok : )

Neyse gelelim konumuza. Şu gördüğünüz keçe aksesuarları kecekece bloğunun sahibi tatlı Fatma gönderdi bana, her birine ayrı ayrı bayıldım. Bloğuna bakarsanız keçe ile ilgili yığınla yararlı bilgi, ip ucu ve fikir bulabilirsiniz, kendi yaptıklarını da burada satıyor, sipariş ile de çalışıyor sanırım. Çok çalışkan, çok da becerikli o yüzden takdir ediyorum ve ablası olarak kocaman bir aferin diyorum ona: )

Haftasonunuz neşe dolu, bol kahkahalı geçer umarım…
 
 

I love productive people so much, especially if they are young... These felt accessories are from Fatma who is a univercity student and owner of kecekece blog. She has sent them to me a few weeks ago, especially the colors are so sweet.

You can find so many ideas on her blog about the felt.

I wish have a wonderful weekend all of you...
 
 
 
 

Bugün Bunu Sevdim - 91 Magazine








Belki çoğunuz gördü bu online dergiyi ama ben yine de adet yerini bulsun diye sizlerle paylaşmak istedim.

4 gün tatilden sonra işler yine yığılmış bir halde beni bekliyor, siz bu derginin sayfalarında kaybolurken ben işlere gömülüyorum haydi rastgele…
...........................................................................................................................................................................................

I am sure that, you have already seen  this issue of great online magazine but I still wanted to share it with you. I loved every pages and I'm sure you'll love also... 



 






Kelebek olmak varmış...







Taaa kış başında aldım bu kelebekli bluzu Vera moda’dan. Hiç giymedim henüz. Ggeçenlerde gözüme çarptı dolabın içinde tam bahar renkleri…
Çıkarttım astım duvara seyrettim bir süre… Hoşuma gitti, bluz diye illa giyilmesi gerek diye bir şey yok herhalde. Sadece bakmak da bana yetebilir.
Yani onu giyer miyim giymez miyim bilmiyorum ama parasını hakettiği kesin. Aferin…
 
 

I had bought this butterfly blouse from Vera Moda, too long ago, it can be first days of winter...

I have not worn it yet. I noticed it in my closet and hung it on the wall. I watched it for a while with a great pleasure... It has pretty pastel colors like spring.

Maybe I won't wear it never but it is not important. it was worth its price...
 
 
 





Yuvarlak Minder




Geçenlerde diktim bu yuvarlak minderi. Yavaştan evde bahar havası estirelim dedik. Yapılacaklar - alınacaklar listesi de yapıldı geçenlerde, tek problem zaman… Her haftasonu bir şey çıkıyor, iki güne o kadar çok şey sığdırmaya çalışıyorum ki, bu da doğal olarak strese sokuyor beni, neredeyse gelmesin haftasonu diyeceğim... Yok yok o kadar uzun boylu değil… Gelsin de hemencecik geçivermesin.

Aslında bu bahar badana yapmayı planlıyorduk tüm evi ama bir yandan da her an taşınabiliriz düşüncesi var, böyle olunca da ortada kalıyor insan yapmak istediklerini geçiştiriyor, erteliyor. Ya taşınırsak ne gerek var masraf yapmaya diyor… Hiç sevmiyorum böyle belirsizlikleri, neyse ne bileyim istiyorum ama olmuyor tabii.

Neyse, bu kumaşı tanırsınız English home’un nevresimlerinden. Outletinden aldım, çocuk nevresimi olarak satılıyordu, şimdi kesip kesip dikiyorum birşeyler.  Bu minder için ilk önce desenli kumaş ile elyafı birbirinin üstüne koyup kaputone yaptım, arkasına düz renk kumaş koyup büyük bir tencere kapağını kalıp olarak kullanarak daireyi çizdim ve o dairenin üstünden giderek diktim, sonra da dikişin kenarından 1 cm mesafe bırakarak yuvarlak bir şekilde kesip kumaşa çentikler attım. (Yazdıklarımı eminin bir ay sonra okuduğumda ben bile anlamayacağım, ne karışık anlattım böyle). Yuvarlak bir şey dikeceğiniz zaman ilk önce yuvarlak olarak kumaşı kesmek yerine çizin, üstünden dikin sonra kesin, daha kolay oluyor.

Sonra yüzünü çevirip kenarlarından tekrar diktim. İlk önce marullandı, çok moralim bozuldu, o kadar uğraştım bu ne böyle dedim ama ütüleyip bir koltuk minderinin altında bekletince düzeldi. Pek de şirin oldu.

Küçücük bir şey bile olsa üretmenin tadı hiçbirşeyde yok gerçekten… Yani…
 



I want to change some things for the Spring in my home.We did to-do list and only problem is time. Weekends are very short to do everything I wanted: (

We want to paint all walls of our home but we can move to an other home. I hate this uncertainty... I hope becomes clear, what will happen, as soon as possible.

Anyway, I sewed this round cushion a few weeks ago. I love this fabric's pattern and soft colors. This year I am planing to sew many cushions for all our chairs... I hope I can...
 
  

 
 
 

Bugün Bunu Sevdim - Bahar gibi bir ev...



Kaynak : Härligt hemma

Sanırım artık bahar diye bir mevsim yok. Hava dışarıda bulutlu ve soğuk. Eskiden nisan ayı geldimi aklımız bir karış havada, ağaç dalları çiçek içinde zıp zıp zıplardık neşe ile.. Hele Balıkesir’deki baharlar akıma gelince daha iyi anlıyorum artık baharları yaşamadığımızı.

Doğru dürüst bahar dalı bile görmedim bu sene. Bu yağmurlar bitince direk yaza gireceğimiz kesin.


  
Bari baharı ekranlarımızda yaşayalım istedim. İşte rengarenk, bahar gibi bir ev. Kuzey ülkelerinde neden böyle canlı renklerin kullanıldığını, eşyaların, duvarların, yerlerin neden bembeyaz olduğunu anlamak hiç de zor değil, hepsi kasvetli, soğuk havaya inat, güneşi nadiren görüyorlar ama evlerinin için her daim neşeli, renkli, sevilesi…

Ağırbaşlı renkler yerine içlerindeki çocuğu açığa çıkartacak renkleri tercih ediyorlar, kremler, kahveler, bordolar yerine baktıkça içimizi açan, yüzümüzü gülümseten renkler var etraflarında. Bence kesinlikle pozitif enerji yayıyor bu renkler etrafa…

Bakın şu fotoğraflara uzun uzun kesinlikle mutlu olacaksınız size söz…
 


In the past, we used to live long Springs... Now it is still cold and cloudy:(

I'm sure that we will switch to direct hot summer days without feel the spring...
Because of that I wanted to share with you a colorful home to feel happy. All details are great, colors are vividly and i think, the spring is in this home.

Look at all images for a while and believe me you will feel the spring and be happy...
 
     Source : Härligt hemma
 
 
 

Haftasonu Kartı



 
 
 
Biz bu sıralar eski romantik komedi filmlerine taktık, haftasonu akşamları saat 11’den sonra seçiyoruz birini ve keyifle seyrediyoruz. Nothing Hill, Mesajınız Var ve Bridget Jones 1-2 yi seyretik sırada En iyi arkadaşım evleniyor ve sonrada en başından başlayıp tüm James Bond’ları seyredeceğiz, işimiz çok yani.
 

Ezbere biliyoruz diye hiç yeltenmiyorduk seyretmeye ama hepsini pür dikkat ve ilk kez seyrediyormuşcasına neşe ile seyrettik. Ne güzelmiş eski filmler, neden şimdi böyle filmler yerine abuk subuk canavarlı şeyler seviliyor ve yapılıyor anlamak zor. ( Evet tam yaşımın insanı gibi konuştum afferin).
 

Neyse diyeceğim o ki haftasonunuz keyif dolu geçsin kızlar…
 

 .....................................................................................................................................................

 
 
Recently, We watch old romantic-comedy movies weekend evenings. Maybe We watched them a million times but still love ...
We started to watch "Nothing Hill" and than "Have got mail"  and "Bridget Jones's Dairy 1 and 2" ...
 
And this weekend, we are planing to watch "My best Friend's Wedding" and later all James Boods...
 
I hope you are also have gorgeous weekend...
 
 
 
 
 
 
 
 

Rap Rap Raptiye...





Şu desenli bantlar olmadan önce ne yapıyordum acaba???  Şimdi elimden düşmüyorlar, meğersem hayatımın en büyük eksikliklerinden biriymiş onlar, meğersem her şey yarımmış…

Bir görseniz hiç olmadık yerlere bile yapıştırıyorum bu bantları, geçenlerde kardeşim parmağını yaktı, sargı bezinin üstüne kıyafetine uygun bant yapıştırdım: )
 


Bence son yılların en sevilesi, en harika, en faydalı buluşlarından biri bu bantlar, o kadar da tatlılar ki yemede yanında yat, kullanma bak…

Neyse işte geçenlerde de elimdeki raptiyeleri kapladım onlarla. Minik minik uğraştım, kapladıkça çoştum, çoştukça yapıştırdım. Ama nasıl şirinler şunlara baksanıza. Gerçi şu sarışın kız hepsinden şirin ve güzel ama her neyse…

Seviyorum panoları, panolara o dönem kanımı kaynatan, hoşuma giden şeyleri iliştirmeyi. O yüzden herhalde pinteresti bu denli çok sevdim ben. Hipnoz olmuş gibiyim pinteresti açtığımda, işim gücüm olmasa, kolum ağrımasa, uykum gelmese öyle günlerce bakabilirim, oradan oraya zıplaya zıplaya yığınla site gezip mest olabilirim.
 


Neyse merak edenler için de yazayım bu bantları nerelerden buluyorum diye; şu fotoğraflarda gördüklerinizi Tchibo’dan aldım, hala var mı bilmiyorum ama. Desenli kağıt gibi bunlar da o zaman da yazmıştım, ilginiz neyin üzerinde fazlaysa, aklınız neredeyse mutlaka onlar çıkıyor karşınıza, bir dönem taktım bu bantlara ve her gördüğüm yerde aldım. Amsterdam’a gittiğimde aldım, Londra’dan arkadaşım getirdi, D&R’a her uğradığımda elim onlara gitti, ETSY zaten bu bantlar için bir cennet, sonra ibeking ve tapestampit var, gerçi şu anda gittigidiyor’daki dükkanları kapalı ama bence instegramdan takipe alın her ikisini de. Yani isteyince buluyor insan sadece etrafa birazcık daha dikkatli bakmak gerekiyor o kadar…

Ve son olarak bloğun yeni hali ile ilgili yaptığınız harika yorumlar için de çok çok teşekkürler, yüreciğime su serptiniz, kalsın biraz böyle bakalım…

 





I wonder what I was doing before these patterned tapes???  It was one of the biggest shortcomings in my life : )

I am using them everywhere. Recently, my little sister injured her finger and I pasted washi tape on her finger bandage with the appropriate her outfit.

It is difficult to find a wide variety of washi tape in Turkey. Only there are a few way,

ETSY is the most important resource. But if you don't know English you should find them local shops... I gave a few advise for my Turkish followers.

Anyway, I wrapped a few staples with washi tape last weekend. How cute they are,  aren't they?  This blonde girl is also so beautiful.... but anyway ...

I love the boards... I like to pin some things on the board. I guess, that's why I liked pinterest so much.

And I really thank you for your nice comments for my blog's new view. They were so encouraging...



 
 
 
 
 
 

 

Bugün Bunu Sevdim - Pastel Değişim



1 | 2 | 3 | 4
 
 

Nerden çıktı bilmiyorum birden bire kendimi blogla uğraşır buldum. Bir taktım kafaya, her boş bulduğum vakit orasını burasını değiştirdim. Kaç tane header yaptım hatırlamıyorum ve sonuçta yine aynı şey oldu, seçeneklerim çoğaldıkça ben kararsızlık girdabında boğuldum da boğuldum. O mu bu mu derken bir anda hepsini bir kenara atıp bu sabah yeni bir şey yaptım ve artık bu işten sıkıldığımı anlayıp, “aman işte neyse ne, yaptım oldu” diyerekten bloğu bu şekle soktum. Bir iki gün içinde tekrar birşeyleri değiştirebilirim, ama değiştirmeyebilirim de, hiç belli olmaz. Bu tamamen kendime peşinden koşacağım başka bir uğraş bulmamla ilgili, daha cazip ve ilgimi çeken bir konu olursa anında bir önceki önemini yitirir ve yeninin peşinden koşmaya başlarım.

Bence biraz bebek odası kıvamında oldu blog ama bu sıralar modum pastel. Keskin ve sert renklerden kaçar oldum, etrafımda hep bu renkleri görmek istiyorum. Huzurun, temizliğin, mutluluğun tonları…

Anlayacağınız şimdilik durum budur…
 

 ...................................................................................................................................................................

 
 
I don't know, how and when did I start to change my blog view?? Suddenly became... I started to working on some header ideas and I made many... 
I am a very indecisive person, this means that  I drowned into the pile of headers.
Today, I put aside all of them and started to make new one.
Now I really confused... I can not make a decision... This or another one ...
I love pastel tones, I want to see them everywhere... They are colors of peace, happiness and purity... do you think?
But sometimes it seems like a baby room to me. So I can change or not change, we will see...
 
 
 

 
 
 

Haftasonu Kartı - Kahvaltı ve Diğerleri...




 
Neydim ne oldum… İlk zamanlar günde 2-3 post yayınladığım olurdu, çılgın gibiydim. Şimdi de yığınla şey var paylaşmak istediğim ama eski pratikliğimi mi kaybettim, başka heyecanlar mı benim aklımı çeldi, işler mi çığrından çıktı.. yoksa hepsi birlikte mi bilmiyorum…


 
Bir gerçek var ki her an yeni bir şey öğreniyorum, bilgi o kadar hızlı yayılıyor ki, dünyanın bir ucunda bir kadının kahvesini içtiği fincanın markasını bilir duruma geldik. Hiç tanımadığımız kültürleri, görmediğimiz detayları, duymadığımız şeyleri o kadar hızlıca öğrenip tüketiyoruz ki, bazen korkutucu bile geliyor bu insana.  

Haftasonları fırsat buldukça fotoğraf çekiyorum ama onları bilgisayara aktarıp düzenleyene kadar ya hevesim geçiyor ya da konuyu kaçırıyorum. Mesela daha yumurta süslemiştim, öyle iki çeşitle kalmamıştım ama anca ikisini paylaşabildim sizlerle, aman ne kayıp diyeceksiniz şimdi: )

 
 
Son zamanlarda daha bir arttı aldığım mailler, öyle güzel şeyler yazıyorsunuz ki, işte o zaman diyorum zorla kızım kendini, bak mutluluk paylaşıldıkça artıyor, gördüğün, duyduğun, yaptığın güzel olan herşeyi paylaş, paylaş ki birbirimize bulaşsın mutluluğumuz…

Mesela bugün bir başka mutluyum ben, günlerden Cuma, havada tam bahar kokusu var, postadan harika iki kitap geldi ve en önemlisi haftasonunu Londra’da yaşayan arkadaşımız ve onun çoook özlediğimiz kızıyla geçireceğiz.  Hemen yarın olsun istiyorum işte bu yüzden.

 
Yazdıklarımın bu kahvaltı sofrasıyla da hiçbir alakası olmadı ama idare ediverin artık. Şey diyeyim bari; Heyyy yaşasın uzun soluklu  kahvaltı masaları ile harika bir haftasonu geliyor…

Gülelim eğlenelim…

 


When I have opened this blog, I used to share almost 2 or 3 posts every day like crazy... Now, if I can share 2 or 3 posts in a week, it is good.
I lost my rutin and I want to turn back. But there are so many new things that interested me. Information is spreading so fast that We can know mostly products of brands in the world.
 

Anyway this was an introduction to a very nonsense: )
I mean, I am happy today, it is Friday, I can smell the spring in the air and this weekend we have a guest from London.

I am planing to have a long and delicious breakfast for this Sunday...
Enjoy your weekend...
 
 





 

Bugün Bunu Sevdim


1 | 2 | 3 | 4
 
 

İnsana nasıl enerji veriyor değil mi şu renkler… Son zamanlarda renkler üstüne çokça düşünür oldum, nasıl dile dökülür bilmiyorum ama belki bir gün anlatmaya çalışırım size.

Mutlu olmak için renkler yeterli diyorum bu güzellikleri görünce…

Bak mutlu ol, bak mutlu ol…. Sadece bak…
These colors gives us energy, what do you think? , I have been thinking too much about colors for a while... I don't know how can I explain this but maybe one day I can write here..
I think, colors are enough to be happy every time..
Look at these, just look at...
 

 
 
 
 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...