Haftasonu Kartı - Vesaire





Eğer moda bloglarını takip ediyorsanız birkaç hafta önceki bu etkinlikten mutlaka haberiniz olmuştur; “I love sale4”… 2010 senesinden beri  düzenlenen ikinci el satış etkinliğiymiş “I Love Sale”.  Ben tamamen şans eseri oradaydım, yoksa son zamanlarda modayla hiiiç alakam yok, ayakkabı alacağıma masa lambası, küpe alacağıma kupa alırım daha iyi mantığı ile son birkaç yıldır ne giyiyorum onun bile  bilincinde değilim yani…




Neyse işte Karaköy’de, geçen haftalarda sizinle de paylaştığım Muhit’in sokağında Markofoni’nin sponsorluğunda gerçekleşmiş olan bu cıvıl cıvıl ortamda kahvaltı ederken fotoğrafladım bu çiçkleri çünkü tam karşılarında oturuyordum. Çoğu kişi görür görmez tanıyor bu tasarım ve çiçekleri, hemen Vesaire’mi burası diyorlar, evet Vesaire’nin çiçekleri bunlar. Ne güzeller değil mi???

Ayy konuyla hiç alakalı değil ama ben dün akşam bir şey keşfettim ve bir mutlu oldum bir mutlu oldum… CNN Türk’de hava durumunun arasında çalan cıngılda “dereceye gel dereceye gel” değil de “BRC’ye gel BRC’ye gel” diyorlarmış.. vay be… dereceye gel saçmaydı zaten…

Haftasonunuz sevdiklerinizle birlikte keyif dolu geçsin…




I'm talking about an activity which called "I love sale" in Istanbul. It was like a garage sale which performed by fashion bloggers. I was there by chance and everything was great. These flowers images were taken that day.

Vesaire is a wonderful place to find many creative and amazing flowers  bouquets. They are so sweet, aren't they?

I wish you have an amazing and full of enjoy weekend…












Sonbahar Çantası - Autumn Bag





Instagramdan takip edenler görmüştür bu bez çantayı, dikeli epey oluyor, ramazandı sanırım. Funda yeni bir çanta istedi ama bu sefer çok cicili bicili olmasın biraz koyu renklerde olsun dedi.  Evde yığınla kumaş var ama hemen hepsi pembeli mavili sarılı. En sonunda bu basma kumaşı buldum birkaç yıl önce Altınoluk pazarından almıştım. Amerikan bezinin üstüne de şu gördüğünüzü boyadım. Kumaş boyamanın bir çok yöntemi var internette, benimkisi elimin altında olan malzemelerle en hızlı şekilde yapılanı;

Çok fazla bir şeye ihtiyacınız yok;

Baskının yapılacağı kumaş
Asetat
Kretuar Bıçağı
Kumaş Boyası
Sünger fırça
Maskeleme bantı




Ya internetten bulduğunuz, ya da kendi çizdiğiniz bir deseni asetat’ın (asetat kalın şeffaf plastik gibi bir malzeme, kırtasiyelerden bulabilirsiniz) altna koyun, sonra kaymaması için zemine bantla yapıştırın ve kretuar bıçağı ile şekli çıkartın. Çok fazla köşeli birşeyler seçmezseniz iyi olur, yoksa keserken zorlanırsınız. Benim şu yağmurlu deseni kullanmak isterseniz de burada.

Deseni tamamladıktan sonra bu sefer baskıyı yapacağınız kumaş parçasını zemine bant ile sabitleyin üstüne asetat kalıbınızı koyun sonra başlayın pıt pıt boyamaya. Çok zevkli.

İlla aman düzgün olsun diye de kendinizi kasmayın her haliyle bitince sevimli oluyor.

Neyse işte, işlem tamamlandıktan sonra kurumaya bırakın. En güzeli bir gün boyunca kuruması sonrada arka yüzünden buharsız ütü ile ütülenmesi ama ben o kadar dayanamadan hafif kuruyunca aldım çantayı diktim ütülemeyi de ertesi güne bıraktım.

Bu arada bizimki çanta sapları deri olsun dedi, sanırsın ben ayakkabı tamircisiyim. Birincisi ha diyince öyle istediğin gibi deri sapı nereden bulayım, ikincisi bendeki en basitinden bir dikiş makinası deri sapı nasıl diksin garibim…

Neyse eski çantaları kurcaladı etti, onu getirdi olmaz dedim, bunu getirdi zor dedim, en sonunda makinanın zorlanmayacağı bir sap bulduk da diktik, oooh… o mutlu ben mutlu…




If you follow me on instagram, probably you saw this tote bag. I made it almost a few month ago for my younger sister.

There are many way to make fabric painting. My way is rather simple;

What do you need;

Fabric, of course
Acetate sheet
Knife
Fabric Paint
Sponge brush
Masking tape

You can use my rainy template (here) or one of yours or whenever you want... There is only one thing you should be careful, your template should not be very curvy.

Cut-out the template and fix it on the fabric via masking tape. Choose your favorite color and paint it...

The perfect result, you should wait one day for drying and iron the reverse side to secure paint to fabric.

And you can sew your tote bag or pillow case, or tea towel... whatever you want...

Enjoy...













Haftasonu Kartı






Daha dün incecik elbise ile işe gelmiştim ki bugün üzülerek pantolon sezonunu açmış bulunuyorum, onca ay üfül üfül dolandıktan sonra bugün kendimi cenderenin içinde hissediyorum. Havaların soğumasının tek kötü yanı bu bence, yoksa pijamalarla sıcacık evde oturup, birşeyler içmek, film seyretmek, örmek, dikmek biçmek, kekler yapmak hepsi hepsi pek bir keyifli.

Umarım günün birinde pijama ile çalışabileceğim bir işim olur.

Hepinize keyif dolu bir haftasonu diliyorum efendim…

. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Finally, it is cold today and after a few months I wore pants again...
I think, this is the worst part of winter... But the rest of  things are wonderful!!!
 to sit at home with pijamas, watch films, drink coffee or vine, sewing, knitting, cooking... I love all of them...


I wish you have an enjoyable weekend..







Bugün Bunu Sevdim - Huzur





Evin geri kalan kısmı pek de benim tarzım değil belki ama bu görüntüyü çok sevdim. Dergimi kahvemi alıp o masada saatlerce keyif yapabilirim. Hatta yıllık iznimin 1 haftasını sadece o odada geçirebilirim o denli yani…

Sadece Sevdim…


. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 



Maybe, the rest of the home is not match my style but I liked this view so much. A cup of coffee and with some magazines, I can enjoy for hours... Even I can spend a week of my annual vacation in this room..


Just Loved it...








Harika bir dergi - Mollie Makes Home




Artık resmen sınırlar kalktı, oturduğumuz yerden dünyanın bir ucuna sipariş veriyoruz. Kumaş dergi ya da ne bileyim tabak almak istediğinde birkaç tuşa basman yeterli, gerisini onlar düşünsün, bir şekil geliyor sipariş…

Neredeyse 6 -7 ay öncesine kadar her ay en az 2-3 tane magazin alıyordum ama son zamanlarda aldığım dergiler beni yeteri kadar tatmin etmemeye başlamıştı. Zaten bloglar, online dergiler  ve pinterest sayesinde öyle güzel görsellere ulaşabiliyoruz ki korkarım yazılı basın birkaç yıla azalarak yok olacak.  

Tabii tüm bunların ötesinde dokunma hissi bazen galip geliyor. Ben de düşündüm karar verdim ve onca dergi alacağıma az alırım keyfime göre alırım dedim.  İşte Mollie Makes bunlardan biri. Elime aldığım her sayıda sonsuz mutlu olduğum, yığınla güzel görsel, fikir, yeni blog, sanatçı, online dükkanlar ile tanıştığım inanılmaz bir dergi.  


Birkaç güne kadar yine aynı guruptan Mollie Makes Home’un 2. Sayısı raflarda olacak. Yabancı bloglarda tanıtımına büyük ihtimalle rastlamışsınızdır.  Tasarımcılardan, butik sahiplerinden, bloggerlardan harika fikirler, ilham kaynakları, yığınla el işi ve yenileme projeleri ile dopdolu tam 132 sayfa.  Ben ön siparişi verdim bile. ( Bunun zevki de bir ayrı, heyecanla postayı beklemek, o gün iş yerinde akşam olsa da eve gitsem derginin sayfalarında kaybolsam diye devamlı saate bakmak…)

Eğer dergide neler var diye şöyle bir bakmak isterseniz buraya bir tıklayın, yok ben de istiyorum derseniz buradan ön siparişinizi verebilirsiniz.

Ayrıca derginin bu sayısında misafir editör olacak görev alan Pachwork Harmony bloğunun sahibi ve 91 Magazine isimli online derginin editörü Caroline’nin bu konuyla ilgili postuna da buradan ulaşabilirsiniz.

Ben yaklaşık 6 aydır alıyorum hiçbir problem yaşamadım bu site ile. Aylık Mollie Makes için ise buraya bir bakın yani.

Ayyy öpesim deliyor bu dergiyi benim….




Anymore, the borders were disappeared, we can order everything from everywhere...
I really like waiting for the postman.

Until 5-6 months before, I used to buy 2-3 magazines every month in Turkey but recently, these magazines did not satisfied me  enough. We can reach many wonderful images and ideas from blogs, intagram and pinterest.
Because of that I choosed "Mollie Makes" to buy every month, I think, it is the best magazine ever relevant to craft...

Within a few days the 2nd issue of "Mollie Makes Home! " will be on the shelves  which prepared by the lovely folk at Mollie Makes.

In this second edition of Mollie Makes Home, we bring you inspiration from the homes of designer makers, boutique owners and bloggers. Beautiful spaces made cosy using thrifted finds, handmade homewares and bright ideas. We share our favourite projects, including adorable tooth pillows for the kids and a lampshade made of vintage tablecloths. Plus, we chat to the fascinating folk whose crafty lives will inspire you to get making. We’ve packed 132 pages full of ways to achieve the look yourself, combining second-hand shop finds with quirky accessories.



Mollie Makes Home is for today's crafters who are creating a whole new aesthetic which is inspired by vintage, love of all things handmade, and showing off their individual handmade style.

Mollie Makes Home is out on September 19. You'll be able to find a copy in WHSmith, WHS Travel, Co-Op, Easons and Tesco. It's also available to preorder now .

And also, you can reach a great post about this magazine by Caroline who is the guest editor of this issue. I'm sure, you know that she is also owner of the "PatchworkHarmony blog" and editor of "91 Magazine"...


I am eagerly looking forward to coming my magazine.








Bugün Bunu Sevdim - NEON




1 | 2 | 3 |


Bazı renklerin enerjisi ne kadar da yüksek değil mi? Mesela bu dörtlü benim kanımı kaynattı, baktıkça canlandığımı hissettim. Ne cesur, ne başına buyruk, ne can alıcı…
Sevdim kısaca…

Bu arada ben birazdan Ankara’ya yola çıkıyorum, yarın büyük gün, bütün yaz çalışmalarımızın sonucunu göreceğiz.

Haydin rastgele…

Some colors have very high energy, aren't they? For instance these four images made me happy, I felt energic... It seems so brave, maverick, vivid....

In the meantime, I'm leaving soon to Ankara, the big day is tomorrow, we will see the result of our work during all summer.

See you soon...









Haftasonu Kartı - MUHİT




Yine çok çok geç kalmış bir post… Aslında haziran ayında sizinle paylaşmayı düşünmüştüm ama kısmet bu güneymiş.

Eğer sizde bizim gibi İstanbul’da ve üstelik Avrupa yakasında oturuyorsanız, haftasonları kahvaltı için gidilebilecek, yürüme mesafesinde ve sakin bir yere nasıl ihtiyacımız olduğunu çok iyi anlıyorsunuzdur.
Hiç missler gibi boğazınız varya, Bebek, Arnavutköy, Yeniköy ne güne duruyor demeyin, haftasonu hiçbir kuvvet beni o trafiğe ve karmaşaya sokamaz. Hele Ortaköy, nedense 10 dakikalık bir mesafede oturmamıza rağmen yıllardır uğramadığım bir semt…

Aylar aylar önce bir Pazar günü, sabah erkenden uyandım, canım evde kahvaltı etmek istemedi, aldım fotoğraf makinamı elime attım kendimi evden dışarıya, başladım yürümeye, bir baktım Karaköy’deyim, dalmışım bir ara sokağına gidiyorum da gidiyorum. Birden durdum, yaa ben nereye gidiyorum böyle amaçsızca, hem karnımda acıktı…



Cep telefonunu aldım elime google’da “Karadöy’de gidilecek hoş bir yer” yazdım (evet aynen böyle yazdım: ) ) Muhit çıktı karşıma. Google map’den yerini buldum, elde telefon o konuşuyor ben gidiyorum…

Ve tam isabet…

Mini kahvaltısı tam da bana göre, sakin mi sakin, müzikler harika, çalışanlar ve sahibi çok kibar, sıcakkanlı…


Asma yapraklarının gölgesinde keyif dolu bir kahvaltı yaptım, sonra kışın nasıl burası diye sordum, üst katımız var hatta bu yıl alt katı da değiştireceğiz dediler. Üst kata çıktım bir de orada fotoğraflar çektim. Her bir malzeme, eşya, mobilya tek tek seçilmiş, dekor harika… Ben kış ortamının da harika olacağına eminim.

Yani diyeceğim şu elimizde kalan birkaç güzel günde belki size de bir değişiklik olur gidersiniz beni de anarsınız: )

Haftasonunuz keyif dolu, huzur içinde, pırıl pırıl geçsin…



This post is about a cafe in Istanbul which called "Muhit" .
If you come to here, you should visit this nice cafe, I am sure that you will satisfied.


I wish all of you have a wonderful weekend...









Pembeli Mavili Mutluluk





Bu fotoğrafları geçen sene haziran ayında çekmişim. Dün iş için bir belge ararken karşıma çıktılar. O günü hatırladım, bakkala gitmiştim dönüşte yolumun üstündeki dallardan bir iki çiçek, tomurcuk kopartıvermiştim, sonra da saatlerce onların fotoğraflarını çekip kendimden geçmiştim.

Fotoğraf makinasını aldığımdan beri hiç bu kadar ayrı kalmamıştım onunla. Şu son 2-3 aydır resmen kırk yılın başı elime alır oldum, hatta Altınoluk’da bile çantasından bir ya da iki kez çıkartmışımdır.

İşlerden, yoğunluktan, boş bir haftasonu bulduğumuz an Altınoluk yollarına düşmemizden oldu bu zorunlu ayrılık. O yüzden biraz da kış geliyor diye seviniyorum, tamam belki gün ışığı az, tamam belki ev karanlık ama olsun, daha çok üretip çoşuyorum ben kışları…




Şu sıralar içimde acayip bir üretme isteği var, harıl harıl fotoğraf çekmek, dikiş dikmek, kağıtlarla haşır neşir olmak, yeni tarifler denemek… yani yine her zamanki gibi herşeye şişiyorum, mesela birkaç gündür sulu boyaya aşeriyorum. Devamlı boyalara, sulu boya ile yapılmış resimlere bakıyorum. Sanki elime fırçayı boyayı alsam haldır haldır tablolar boyayacağım…




Sonra bu fotoğraflara bakınca bir şey daha düşündüm… Kocaman güzel bir demet çiçeği fotoğraflamak ile belki de aynı hazı aldım ben bu küçük iki üç parça ile. Yani neymiş dedim kendime; mutlu olmak için illa büyük şeylerin peşine düşmeye gerek yok, yeter ki nerede arayacağını bil...

Vay, büyük konuştum yine... 




These images were taken from June of 2012, I have just seen them while searching something for my job at the office. I had totally forgotten them.

I remembered that day, after shopping, I had picked a few branch flowers and photographed them with great pleasure. I was realy very happy...




For a long while, I could not get my camera to my hand: ( because of my works at the office or when we find a little break, we went to Altinoluk (my parents home)... I miss it a lot and I am looking forward for the winter, because I'm more productive during the winter months...

While looking at these photos, I thought one more thing ...
I was so happy photographing them. If they were a great flowers bouquet, I would get same taste.
So, to be happy, do not necessarily need to go after the big things, we should know where to look …


Wow I spoke very poetic.








Güzel Bir Gün ve Gatherings Magazine




Ben bugün pek bir heyecanlıyım.

Daha önceki her online sayısını sizinle paylaştığım Gatherings dergisi artık basılı dergi olarak çıkmaya başladı ve bu ilk sayısında ben de yer alıyorum. Hem de uzun zamandır zevkle severek takip ettiğim, ilham aldığım yetenekli bir çok bayanla birlikte; çoğunuzun tanıdığı creJJtion bloğundan Maaike, inanılmaz güzel fotoğrafları, sulu boya çalışmaları olan ve sarı saçlı sevimli mi sevimli oğluna bayıldığım fotoğraf sanatçısı Annetta Bosakova, TrishaBrink, Clarice Fox-Hughes, Ingrid Henningsson ve beni bu harika gruba dahil eden, her fırsatta yazdığı mailler, yaptığı yorumlar ile beni teşvik eden, yüreklendiren derginin editörü sevgili Heather Spriggs Thompson.


Eğer dergiye şöyle bir göz atmak isterseniz birkaç sayfalık ön izlemesi burada. Gathering Magzine’nin websitesi için ise buraya buyurabilirsiniz.

I’m so thrilled today;

I just wanted to let you all know that It has finally released, the Fall Issue from Gatherings Magazine and I am there also.

I am so honored that together with many talented ladies like Maaike from creJJtion who most of you already know her, Annetta Bosakova is a photographer and I love her every works, her images, water color paintings and her adorable boy, TrishaBrink, Clarice Fox-Hughes, Ingrid Henningsson and Editor & Creative Director, dear Heather Spriggs Thompson, She has included me in this wonderful team and always encouraging me with her emails and comments...

If you want to take a look at the magazine where a preview of a few pages. For wonderful Gathering Magzine's website is here.
















Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...